KÜÇÜK METREKARELİ KONUTLARA ARTIŞ GÖSTEREN TALEP: 2025’İN YATIRIM FIRSATI
Ekonomik dalgalanmalar, değişen yaşam biçimleri ve artan büyükşehir maliyetleri… Tüm bu dinamikler, 2025 yılı itibarıyla gayrimenkul sektöründe dikkat çekici bir eğilimi beraberinde getiriyor: Küçük metrekareli konutlara artan talep.
Sahadan aldığımız veriler, yatırımcı ve kullanıcı nezdinde bu segmentin her geçen gün daha fazla ilgi gördüğünü doğruluyor. Peki neden küçük evler bu kadar cazip hale geldi? İşte 2025 konut trendlerini şekillendiren unsurlar...

Ekonomik Belirsizlikte Güvenli Liman: Küçük Konutlar
Yüksek enflasyon oranları % 42,7 ve politika faizinin % 50 seviyelerinde seyretmesi, kredi maliyetlerini ciddi şekilde artırırken, alıcılar için düşük giriş maliyetli alternatifleri ön plana çıkarıyor. Stüdyo ve 1+1 daireler, düşük toplam borçlanma gerektirdiğinden daha erişilebilir hale geliyor.
Aynı zamanda yüksek kira getirisi, hızlı amortisman süresi ve likidite avantajı, yatırımcıların bu segmente yönelmesini sağlıyor. Biz de yatırımcı portföyümüzde, küçük metrekareli daire arayanların sayısında % 40’a varan artış gözlemliyoruz.

Demografik Dönüşüm ve Yaşam Tarzındaki Değişim
Z kuşağı, minimalist yaşam tarzı ve uzaktan çalışma modeli ile birlikte daha kompakt, fonksiyonel ve şehir merkezine yakın yaşam alanlarını tercih ediyor.
TÜİK verilerine göre, tek kişilik hanelerin oranı son sekiz yılda % 14,4’ten ,% 19,7’ye yükseldi. Bu demografik dönüşüm, küçük metrekareli konutlara olan talebin sosyolojik arka planını oluşturuyor.

Yatırım Açısından Avantajlı Segment
Küçük konutlar, büyük yatırım gerektirmeden düzenli gelir sağlayan bir model sunuyor.
Ankara’da amortisman süresi 12 yıl, bazı bölgelerde bu süre 9-10 yıla kadar inebiliyor.
İstanbul’da ise merkezi bölgelerde amortisman süresi ortalama 15 yıl civarında.
İzmir’de ise ortalama 14 yıl.
Küçük metrekareli evlerin işletme maliyetleri de düşük: aidat, ısınma, elektrik gibi giderlerde önemli oranda tasarruf sağlanıyor. Yatırım danışmanlarımız, portföydeki küçük metrekareli dairelerin daha hızlı el değiştirdiğini ve talep yoğunluğu yaşandığını belirtiyor.
Bölgesel Talepler ve Lokasyon Avantajı
İstanbul Avrupa Yakası, iş merkezlerine olan yakınlığıyla bu tür konutların cazibe merkezi haline geliyor. Ankara’da üniversite çevrelerinde 1+1 kiralık daire arayışında yoğunluk yaşanırken, Bursa Osmangazi gibi merkezi lokasyonlarda stüdyo dairelerin yatırım getirisi dikkat çekici seviyelere ulaştı. Ayrıca sadece büyükşehirlerde değil; Antalya, Bodrum, Çeşme gibi yazlık bölgelerde de 1+0 ve 1+1 dairelerin kısa dönem kiralama potansiyeli ile yatırımcılara ek gelir sunduğu gözlemleniyor.