5 Soruda İmar Hakkı Aktarımı Nedir?
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, "Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" kapsamında getirilen "imar hakkı aktarımı" düzenlemesiyle ilgili detayları vatandaşlarla paylaştı. Bu düzenleme, 5 Aralık’ta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilerek yasalaştı.
CEESS Global olarak, bu önemli yasal değişikliğin detaylarını açıklıyor ve sizler için vatandaşların en çok merak ettiği soruları yanıtıyoruz.
1. Hangi Arsaları Kapsayacak?
İmar hakkı aktarımı düzenlemesi, imar planları içerisinde 2019 yılı öncesinde kamu hizmet alanlarına (okul, hastane, belediye hizmet alanı, resmi kurum alanı gibi) ayrılan ancak uzun yıllar boyunca kamulaştırılamamış ve vatandaşların mülkiyetinde kalan parselleri kapsıyor.
2. İmar Hakkı Aktarımı ile Vatandaş Ne Kazanacak?
Vatandaşlar, parsellerinin tamamının veya bir kısmının kamu hizmet alanları içinde kalması sebebiyle yapılaşma hakkından yararlanamamalarından kaynaklanan hukuki sorunlardan kurtulacak. Bu düzenleme, vatandaşların mağduriyetlerini gidermeyi ve hak ettikleri imar haklarına kavuşmasını hedefliyor.
3. Vatandaşın Mülkıyetine Zorla El Mi Konulacak?
Hayır, vatandaşların mülkıyetine zorla el konulması söz konusu değildir. Tam aksine, vatandaşların kullanamadıkları parsel veya hisselerine karşılık gelen imar hakları, imar planı kararıyla belirlenen başka bir alanda kullanılacak. Bu şekilde hem vatandaşlar imar hakkına kavuşacak hem de kamuya yeni hizmet alanları kazandırılacak. Tüm bu işlemler, kamu ve toplum yararı gözetilerek gerçekleştirilecek.
4. Hak Aktarımı Nasıl Yapılacak?
Vatandaşların kullanılamayan imar haklarının değeri, Kamulaştırma Kanunu’na uygun şekilde tespit edilecek. Bu değere karşılık gelen hakları, imar planı kararıyla belirlenen alanlara aktarılarak vatandaşların hakları teslim edilecek.
5. Bedel Tespiti Nasıl Yapılacak?
Bedel tespiti, Sermaye Piyasası Kurulu’ndan lisans almış bağımsız değerleme kuruluşları tarafından, gayrimenkul değerleme esasları doğrultusunda gerçekleştirilecek. Bakanlık ve yerel yönetimler, kendi yetki alanları dahilinde imar planı onaylama süreçlerini yürütecek ve vatandaşın mağdur edilmemesini sağlayacak.