Faiz Kıskacında Sıkışan Konut Sektörü: Çözüm Nerede?

Faiz Kıskacında Sıkışan Konut Sektörü: Çözüm Nerede?

Konut sektörü, son yılların en zorlu dönemlerinden birini yaşıyor. Ekonomik göstergeler, yüksek faiz oranlarının yarattığı baskıyla birlikte hem alıcı hem de üretici tarafında ciddi bir duraksamaya işaret ediyor. Ev sahibi olma hayali kuran geniş bir kesim için ise bu süreç, belirsizlikle dolu bir bekleyiş anlamına geliyor.

Faizler Yüksek, Umutlar Ertelendi

Yüksek kredi faizleri, konut alımını neredeyse imkânsız hâle getiriyor. Aylık taksitlerin, ortalama bir kira bedelinin çok üzerinde olması, tüketicileri iki seçeneğe itiyor: ya bütçeyi küçültüp hayalindeki evden vazgeçmek ya da bekleyip faizlerin düşmesini ummak. Bu bekleyişin ne kadar süreceği ise meçhul. Faiz politikalarının değişmediği her ay, binlerce insanın ev alma umudu bir sonraki yıla öteleniyor.

Müteahhitler Üretimden Uzaklaşıyor

Konut üretimi cephesinde ise manzara daha karanlık. Artan inşaat maliyetleri, yüksek borçlanma oranları ve belirsiz pazar koşulları, müteahhitleri yeni projelerden uzak tutuyor. Talebin düştüğü, arzın azaldığı bir piyasa... Bu dengesizlik uzun vadede daha yüksek kira fiyatlarıyla geri dönecek gibi görünüyor. Bugünün suskunluğu, yarının fırtınasına dönüşebilir.

Yatırımcının Rotası Yurt Dışı

Öte yandan, elindeki birikimi korumak isteyen yatırımcı, artık rotasını yurt dışına çeviriyor. Avrupa ve Körfez ülkelerindeki istikrarlı gayrimenkul piyasaları, Türk yatırımcılara daha cazip fırsatlar sunuyor. Türkiye’deki yüksek faiz politikası, bu kaçışı tetikliyor. Dövizle gelir elde etmek isteyenler, pasaporttan önce tapu aramaya başladı.

Ne Yapılmalı?

Sektör temsilcileri, çözüm için acil düzenlemelerin gerektiğini söylüyor. Öncelikle kredi faizlerinin makul seviyelere çekilmesi, özellikle ilk konutunu alacaklara yönelik teşvik paketlerinin sunulması büyük önem taşıyor. Aynı zamanda üreticilerin desteklenmesi, uzun vadeli konut arzını sürdürülebilir hâle getirecek en önemli adımdır.

Sonuç Yerine

Bugün alınmayan önlemler, yarının konut krizine davetiye çıkarabilir. Ev sahibi olmak, Türkiye’de giderek ayrıcalığa dönüşüyor. Oysa bu hak, herkesin ulaşabileceği bir güvence olmalı. Ekonomik istikrar, sadece faiz rakamlarıyla değil, barınma hakkına erişimle de ölçülür.

Sizi Arayalım

Uzman kadromuz sizinle hızlı bir şekilde iletişime geçecektir